TRAFİK KAZALARINDA KUSUR
Bu yazımızda sizlere ölümlü ve yaralanmalı trafik kazası dosyalarında kusurun ne şekilde değerlendirildiği , kusurun türü, derecelendirilmesi, önemi gibi konularının yanı sıra 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve Karayolları Trafik Yönetmeliği’nin sürücü ve yayalara yüklemiş olduğu sorumluluklar hakkında bilgi vermek isteriz. Değerli meslektaşlarım ve bu bilgilere ihtiyacı olan herkes için ;
Bilindiği üzere 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nda düzenlenen sorumluluk kusursuz sorumluluktur. Bu sebeple sorumluluğunun ortaya çıkması için işletenin kusurlu olması gerekmemektedir. Bununla birlikte işletenin ya da zarar görenin kusuruna birtakım hüküm ve sonuçlar bağlanmıştır. Zira kusur sadece sorumluluğun doğmasında değil, sorumluluğun paylaştırılmasında azaltılmasında, ortadan kaldırılması noktasında önem taşımaktadır.
Tazminat hukuku bağlamında kusur değerlendirmesi ceza hukukundan farklı olarak ihlal derecesinin önemi ve rakamsal olarak oransal karşılığı ile tespit edilmektedir. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nda belirtilen kural ve ihlaller ışığında meydana gelen kazada sürücü ,işleten ve yayaların kusuru asli ve tali olarak değerlendirilir ve her olayın meydana geliş şekline göre kusur oranları belirtilir. Örneğin çift taraflı veya tek taraflı yaralanmalı veya ölümlü trafik kazalarında asli kusurlu sayılan haller KTK’da belirtildiği üzere ;
Asli Kusurlu Sayılan Haller :
• Görevlilerin dur ihtarında ya da kırmızı ışıkta geçme (84/A maddesi)
• Taşıt giremez levhasına uymama ya da karşı şeritte ters bir şekilde seyretme (84/B)
• Şerit sayısı iki ve daha fazla olan yollarda karşı şeride girme durumu (84/C)
• Öndeki araca takip mesafesini korumama sebebiyle çarpma (84/D)
• Yasak olduğu durumlarda öndeki aracı geçme (84/E)
• Şerit değiştirme manevrasını yanlış yapmak (84/F)
• Şerit ihlali (84/G)
• Kavşakta geçiş hakkına sahip araca yol vermemek (84/H)
• Yolun dar olduğu yerlerde geçiş önceliğinin ihlali (84/İ)
• Belirtilen manevraları yanlış yapmak (84/J)
• Zorunlu haller dışında karayolu üzerinde durmak (84/K)
• Park halindeki arabaya çarpmak (84/L)
Yukarıda sayılan hal ve hareketlerde bulunan sürücüler asli (esas) kusurlu sayılırlar. Ancak, sürücülerin veya yayaların kural dışı hareketleri veya taşıtların teknik arızaları bir başka sürücüyü tehlikeye düşürmüş ve bu sürücü, oluşması muhtemel bir kazayı önlemek, can ve mal güvenliğini korumak amacı ile Karayolları Trafik Kanununun öngördüğü temel kurallardan birini ihlal etmeye mecbur kalmış ve bütün tedbirlere rağmen bir kazaya neden olmuşsa, asli kusurlu sayılamaz
Tali Kusurlu Sayılan Haller :
• Farları bozuk olan araba kullanmak (30/1-A)
• Herhangi bir eksikliğe ya da bozukluğa sahip olan araç kullanmak (30/1-B)
• Yönetmelikle talep edilen araç ve gereçleri araçta kullanıma uygun şekilde bulundurmamak (31/1-A)
• Taşıtlara ait yolda hayvan sürüsü götürmek (46/3)
• Trafik levha ve işaretlerine uymamak (47/1-C)
• Trafik güvenliğini tehlikeye atacak hareketlerde bulunmak (47/1-D)
• Belirlenen promilin üzerinde alkolle araç kullanmak (48/5)
• Hız sınırının bir miktar üstünde araba kullanmak (51/2A)
• Hız sınırının %50 üstünde araç kullanmak (51/2-C)
• Kavşağa yaklaşırken hızı azaltmamak (52/1-A)
• Hava durumuna ve trafiğe uygun araç kullanmamak (52/1-B)
• Yolcu indirmelerini sağ taraftan yapmak (58)
• Motosiklet gibi araçları kaldırımda kullanmak (66)
Görüldüğü üzere asli haller dışındaki kusurlar tali kusur sayılır.
Adli mevzuat ve yargılama hükümleri saklı kalmak üzere, trafik kazalarına karışanların kusur durumları; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve Karayolları Trafik Yönetmeliğinde belirtilen kurallar, şartlar, hak ve yükümlülükler ile asli kusur sayılan haller dikkate alınarak belirlenir. Kaza mahallinde yapılan incelemeler sonunda tespit edilen iz ve delillere ilave olarak kazaya karışanların olay hakkındaki ifadeleri ile varsa tanık ifadeleri de kusur durumunun tespitinde dikkate alınır.
Karayolları Trafik Yönetmeliğinde de bahsedildiği üzere kusur durumunun tespiti ve oranlamanın yapılabilmesi için delillerin olabilecek en yüksek verimlilikte ve olabilecek en kısa zamanda toplanması gerekmektedir. Zira özellikle sokak arası kazalarında çoğu zaman Kaza Tespit Tutanağı (KTT) dahi tutulamamaktadır. Dolayısıyla bu tarz kazalarda olay yerini gören kamera veya olaya şahit olan bilgi ve görgü sahibi tanıkların varlığının tespiti ve dosya içerisine alınması oldukça önemlidir.
Uygulama Kusur Tespiti Yapan Kurum ve İsimlerine Örnek Verecek Olursak Genel İtibariyle ;
– Kaza anonsu veya ihbarı ile olay yerine gelen karakol veya jandarma tarafından KAZA TESPİT TUTANAĞI tutulur. Her ne kadar yeteri miktarda önemsenmese bile dosyanın son aşamasına kadar göz önünde bulundurulacak bir evraktır. Dolayısı ile her ne olursa olsun dikkat çekilecek bir durumun varlığını öngörüldüğünde bunu mutlaka tutanağa yazdırmanızı şiddetle tavsiye ederiz. Zira her bir bilgi ek kusurun varlığının tespiti için önem arz etmektedir. (Örneğin yaşı küçük çocuğun, bebeğin ön koltukta bulundurulması veya arkada da olsa kendi koltuklarında oturtturulmaması)
– Savcılık makamınca trafik bilirkişisinden BİLİRKİŞİ RAPORU düzenlenmesi istenir. Trafik bilirkişisi genellikle trafik polisleri, emekli trafik polisleri ve trafik müfettişleridir. Bilirkişiler , savcılık dosyası kapsamında bulunan kamera görüntüleri , tanık anlatımları, kaza tespit tutanağı ve taraf beyanlarını inceleyerek asli-tali derecesi ile kusur tespitini ve dağılımını yaparlar.
– Tazminat taleplerinin yer aldığı hukuk davalarında ve ceza yargılamasının yapıldığı ceza davalarında kusur durumunun tespit ve oranı genel olarak Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nce yapılmakta olup mahkemenin uygun görmesi halinde trafik bilirkişisine de dosya tevdi edilmektedir. Ancak Hüküm kurmaya elverişliliği bakımından Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesince hazırlanan ATK RAPORU daha sağlıklı bir şekilde dosyaları sonuca erdirmektedir.
Tazminat taleplerinin yer aldığı hukuk davalarında kusur tespiti asli – tali olarak değil ; asli- tali değerlendirmesi sonucu “%” yüzdesel değer olarak tespit edilir. Zira akabinde bir hesaplama yapılacağından kusur durumunun muhakkak rakamsal karşılığının belirlenmiş olması gerekir. Örneğin iki aracın karıştığı çift taraflı yaralanmalı bir trafik kazası dosyasında 1. sürücünün KTK m.52/a 2.sürücünün ise KTK m.57/1-b maddesini ihlal ettiği varsayımında ceza davasında 1.sürücü tali , 2.sürücü asli derecede kusurlu olurken ; hukuk davasında 1. Sürücü %25 , 2.sürücü %75 oranında kusurlu olacaktır. ( Uygulamada bazen %80 ‘e %20 ; %70’e %30 değerlendirmesin yapıldığı da görülmektedir.)
YAYALARIN KARIŞTIĞI TRAFİK KAZALARINDA KUSUR TESPİTİ BAHSİ
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu m.68 yayaların uymaları gereken kuralları ayrıntılı olarak ele almıştır. İlgili hükme göre ;
“ Madde 68 – Yayaların uyacakları kurallar aşağıda belirtilmiştir
a) Yayalar, aşağıda sayılan haller dışında, taşıt yolu bitişiğinde ve yakınında yaya yolu, banket veya alan varsa burada yürümek zorundadır.
1. Yönetmelikte belirtilen tedbirler alınmak şartı ile diğer yayalar için ciddi rahatsızlık verecek boyutta eşyaları iten veya taşıyan kişiler ile, taşıt yolunun en sağ şeridinden fazla kısmını işgal etmemek, gece ve gündüz görüşün az olduğu hallerde de imkan oranında tek sıra halinde yürümek şartı ile bir yetkili veya görevli yönetiminde düzenli şekilde yürüyen yaya kafileleri taşıt yolu üzerinde yürüyebilirler.
2. Yayaların yürümesine ayrılmış kısımların kullanılmasının mümkün olmaması veya bulunmaması hallerinde yayalar, bisiklet trafiğine engel olmamak şartı ile bisiklet yolunda veya şeridinde; bisiklet yolu veya bisiklet şeridi yoksa taşıt yolu üzerinde, imkan oranında taşıt yolu kenarına yakın olmak şartı ile yürüyebilirler.
3. Her iki tarafında, yaya yolu ve banket bulunmayan veya kullanılır durumda olmayan iki yönlü trafiğin kullanıldığı karayollarında yaya kafileleri dışındaki yayalar, taşıt yolunun sol kenarını izlemek zorundadır.
b) Taşıt yolunun karşı tarafına geçmek isteyen yayaların taşıt yolunu, yaya ve okul geçidi ile kavşak giriş ve çıkışları dışında herhangi bir yerden geçmeleri yasaktır. Yayalar, bu yerlerden geçerken;
1. Yaya ve okul geçitlerinin bulunduğu yerlerde, geçitte yayalar için ışıklı işaret varsa bu işaretlere uymak,
2. Geçitte yayalar için ışıklı işaret yoksa ve geçit sadece taşıt trafiği ışıklı işareti veya yetkili kişi tarafından yönetiliyorsa geçecekleri doğrultu açıldıktan sonra taşıt yoluna girmek,
Zorundadırlar. Ancak, yüz metre kadar mesafede yaya geçidi veya kavşak bulunmayan yerlerde yayalar, taşıt trafiği için bir engel teşkil etmemek şartı ile ve yolu kontrol ederek kendi güvenliklerini sağladıktan sonra en kısa doğrultuda ve en kısa zamanda taşıt yolunu geçebilirler.
c) Yaya yollarında, geçitlerde veya zorunlu hallerde taşıt yolu üzerinde bulunan yayaların, trafiği engelleyecek veya tehlikeye düşürecek şekilde davranışlarda bulunmaları veya buraları saygısızca kullanmaları yasaktır.”
Görüldüğü üzere kanun maddesi oldukça açık ve anlaşılır vaziyette yayaların durumunu ele almıştır. Uygulamada en çok karşımıza çıkan kural ihlali koyu renk yazılarak dikkatlere sunulmaktadır. Tekrar edecek olursak : yüz metre kadar mesafede yaya geçidi veya kavşak bulunmayan yerlerde yayalar, taşıt trafiği için bir engel teşkil etmemek şartı ile ve yolu kontrol ederek kendi güvenliklerini sağladıktan sonra en kısa doğrultuda ve en kısa zamanda taşıt yolunu geçebilirler.
Bu kuralın ihlali halinde yani yüz metre kadar mesafede yaya geçidi veya kavşak bulunuyorsa ve yaya buna rağmen karşıya geçtiği esnada kaza meydana gelmişse asli kusurlu olarak değerlendirilecektir. Ancak somut olayın özelliklerine göre de bir değerlendirmeye gidilebilir.
Bu yazımızda size hayatın içinden , herkesin karşılaşabileceği durumlardan bahsettik. Konu elbette ki burada yazıldığı kadarı ile sınırlı değildir. Ayrıntılı bilgi almak isterseniz büromuza bekleriz. 😊